İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. CEZA DAİRESİ, E. 2018/799, K. 2019/433 sayılı kararında;
"Sanık ...... hakkında, sanık....... Didim ilçesinde Zaman Gazetesinin abone dağıtım işlerini takip eden SGK kaydı ile ilgili şirkette çalışma kaydı bulunan, konumu dışında fetö/pdy silahlı terör örgütünün adına örgüt hiyerarşisinde yer alarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğuna dair mahkumiyetini gerektirecek süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik kapsamındaki örgütsel faaliyetlerinin bulunmadığı, sanığın SGK kaydı ile fetö iltisaklı işyerinde çalışmış olması ve bir kısım sohbet toplantısına katılımcı olarak katılmış olması hususu değerlendirildiğinde, Yargıtay içtihatları da gözetildiğinde, sanığın eyleminin örgüte sempati boyutunda kaldığı, mahkumiyetine yetecek derecede her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı bir delil bulunmadığı anlaşılmakla delil yetersizliğinden 5271 Sayılı CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince atılı suçtan beraatine," şeklinde, SGK Kaydı ile sohbete katılmanın örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağına karar vermiştir.
Aynı kararda dosyadaki başka sanık hakkında ise;
"Sanık..... hakkında, sanık hakkında her ne kadar Fethullahçı Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan TCK'nın 314/2 maddesi gereği cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de toplanan deliller karşısında mahkememizce yapılan değerlendirmede sanığın eyleminin, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda ve talimat dönemi içerisinde örgütle irtibatlı Bankasya isimli finans kuruluşunda hesap açma, 11.09.2014 tarihinde hesaba para yatırma, 04.02.2015 tarihinde de yeni katılım hesabı açma, Didim İş Adamları Derneğinin örgütle irtibatı olmasına rağmen 2014 yılı ve sonrası yönetim kurulu üyesi olması, beyanlar kapsamına göre de örgütün sohbet toplantılarına da katılmış olmasının Fethullahçı Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etmek suçunu oluşturduğu anlaşılmakla sanığın eylemine uyan TCK'nun 220/7 maddesi delaletiyle 314/2 maddesi uyarınca cezalandırılmasına, TCK'nin 220/7 maddesi uyarınca sanıığın cezasından 1/2 oranında indirim yapılmasına, 3713 Sayılı yasanın 5/1 maddesi gereği cezasında yarı oranında artırım yapılmasına, sanığın sabıkasız geçmişi, lehine takdiri indirim kabul edilerek TCK'nin 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmasına, TCK'nin 53, 63 maddelerinin tatbikine, CMK'nin 109/3 maddesi gereğince sanığın yurt dışına çıkışının yasaklanmasına şeklinde adli kontrol tedbirinin uygulanmasına" karar vererek; bankada katılım hesabı açma, örgütle iltisaklı dernekte yönetim lkurulu üyesi olma ve sohbet toplantılarına dinleyici olarak katılmanın örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağına, örgüte yardım suçunu oluşturacağına karar vermiştir.
Aynı kararda bir başka sanık hakkında da;
"Sanık N.... hakkında, sanık N...'nin 17-25 Aralık 2013 yılı sonrası örgütle irtibatlı
ve iltisaklı olduğu bilinan Didim İş Adamları Derneğinin yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olması, örgütsel faaliyetler kapsamında beyan tutanaklarında da geçtiği üzere 17-25 Aralık 2013 yılı öncesi ve sonrası örgütsel faaliyet kapsamında yapılan toplantılara katılması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın bilerek ve isteyerek silahlı terör örgütüne yardım ettiği, her ne kadar sanık hakkında örgüte üyelik eyleminden mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, sanığın örgütsel faaliyetlerinin örgütün hiyerarşisi içerisinde yer alarak süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik kapsamında gerçekleşmeyip yardım boyutunda kaldığı anlaşıldığından, sanığın eylemi değişen suç vasfına göre Fethullahçı Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etmek suçunu işlediği anlaşılmakla" şeklinde, iltisaklı dernekte yönetim kurulu üyesi olma ve sohbet toplantılarına katılmanın örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağına, örgüte yardım suçunu oluşturacağına karar vermiştir.
YARGITAY 16. CEZA DAİRESİ E. 2016/7017 K. 2017/3884 T. 10.5.2017 sayılı kararında da;
"Sanıklar savunmalarında, suçlamaları kabul etmeyip, bütün faaliyetlerinin yasal olduğunu
herhangi bir suç teşkil edecek illegal faaliyetlerinin olmadığını, derneğin hukuken geçerli bir
zeminde örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde faaliyet gösterdiğini, iddianamedeki etkinliklerin
dernek tüzüğü doğrultusunda düzenlendiğini belirtmiş olmaları karşısında, dernek tüzüğünün
ilgili maddeleri uyarınca, Mustazaf-Der ve Vahdet-Der Derneklerine üye olmak gerekçeli kararda terör örgütü etkinliği olarak kabul edilmiş ise de, sanıkların dernek faaliyetlerinden bağımsız olarak hangi eylemleriyle atılı suçu işledikleri açıklanmamış olup, sanıkların mevzuata uygun olarak kurdukları derneklerin tüm faaliyetlerinin terör örgütü etkinliği olarak kabul edilemeyeceği, legal olarak kurulan derneklere üye olmanın terör örgütü üyeliğine karine teşkil etmeyeceğinin nazara alınmaması, sanıkların Hizbullah terör örgütü ile bağlantılı olarak derneklerde dini içerikli dersler verdikleri, Adıyaman ilinde örgüte bağlı olarak faaliyet yürüttükleri belirtilerek bu husus sanıklar yönünden terör örgütü üyeliğinin oluştuğuna dair delil olarak kabul edilmiş ise de, Mustazaf-Der ve Vahdet-Der adlı derneklerin Hizbullah terör örgütüyle bağlantısının olduğuna dair dosyada yeterli delil bulunmadığı, zira adı geçen derneklerin bizzat düzenlediği ya da katıldıkları Hazreti Fatma'yı Anma, Filistin'le Dayanışma Mitingi, Kudüs'ün Fethi gibi etkinliklerin terör örgütü faaliyeti çerçevesinde yapıldığı hususunda, sunulan iletişim tespit tutanakları bir bütün halinde incelendiğinde bu verilerin örgütsel bir nitelik taşıdığına dair bir sonuçta çıkmadığı" şeklinde, mevzuata uygun olarak kurulan derneklerin tüm faaliyetlerinin terör örgütü etkinliği olarak kabul edilemeyeceği, legal olarak kurulan derneklere üye olmanın terör örgütü üyeliğine karine teşkil etmeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Comentários