Tasarrufun iptali davalarında davaya konu taşınmaz cebri icra yoluyla satılacağı için dava açılırken dava dilekçesinde ihtiyati haciz talep edilmesi unutulmamalıdır.
Yargılama mekanizmasının ve idari kurumların işleyişindeki aksaklıklar nedeniyle dava dilekçesinde ihtiyati tedbirin ve ihtiyati haczin ayrı ayrı istenilmesi yararınızadır. Hatta aynı zamanda "davalıdır şerhi" konulmasının talebi ileride olumsuz durumlarla karşılaşmanızı engelleyecektir.
Yargıtay kararlarına göre tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati tedbir kararları da ihtiyati haciz niteliğinde kabul edilmelidir ve alacaklının sıra cetvelinde sıraya girmesi açısından ihtiyati tedbir verilmiş ola bile, bu karar ihtiyati haciz olarak kabul edilmelidir. Ancak uygulamada mahkemeler bazen ihtiyati tedbir kararı vermekte ancak ihtiyati haciz talebini kabul etmekte yahut ihtiyati haciz talebini kabul etmekte ihtiyati tedbir talebini reddetmektedir; bazen se her iki talebi birlikte kabul etmektedir.
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kurumları hukuki açıdan farklı kurumlardır.
İhtiyati tedbir daha çok taşınmazın dava aşamasında üçüncü kişilere satılmasını engellemek amacıyla konulmaktadır. İhtiyati haciz ise, dava aşamasında üçüncü kişiler tarafından taşınmaz üzerine konulabilecek hacizler nedeniyle, davayı kazansanız bile satış aşamasında sıra cetvelinde geriye düşeceğiniz için alacağınıza kavuşmanızı garanti altına almak, hak kaybını önlemek adına konulmaktadır.
Dava aşamasında taşınmazın üçüncü kişiye satılması sizin davadaki talebinizin değişmesine sebep olabilecek, taşınmazın üzerine haciz konulmaması ise alacağınıza kavuşmanızı engelleyecektir.
Her ikiside geçici hukuki himayedir ancak hukuki açıdan farklı sonuçları olan hukuki yollar olduğu unutulmamalıdır.